Üç Çocuklu Babanın İsyanı "Geçinemiyoruz!"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’da Manisa Akhisar’da yevmiye ile geçinmeye çalışan 3 çocuklu bir aileyi ziyaret edip, sıkıntılarını dinledi. Günlük 1500 liraya çalıştığını ama düzenli iş bulamadığını ifade eden baba ” Ben fayans ustasıyım. Alçı ve boya… İş oldukça gidebiliyoruz. Kışın ayda 10 gün çalışıyoruz ya da çalışamıyoruz. İki aydır kiramı ödeyemedim. Çocuklara her gün beslenme hazırlamak, harçlık vermek zorundayım ama harçlık veremiyorum. Bir tosta 40 lira diyorlar kantinde, sadece su içse 10 lira. “
5 Kişilik Bir Ailenin Aylık Yemek Masrafı 27 Bin Lira
AK Parti’li Elitaş’ın asgari ücretle ilgili açıklamalarını eleştiren Bakırlıoğlu ise “Diyanet'in açıkladığı fitre günlük 180 lira.Yani bir kişinin yemesi gereken, asgari yemek için vermesi gereken tutar 180 lira. 4 kişi bir aile olsa ayda 21.600 lira yapıyor. Yani mesela siz 5 kişisiniz, 5 kişiye göre hesapladığınız zaman günde 900 lira, ayda 27 bin lira yapar. Ayda 27 bin lira, 5 kişilik bir ailenin sadece yemek, sağlıklı bir şekilde beslenme ihtiyacı. Bugün 60 bin liranın altında gelir gelen her ev, yoksulluk sınırında demektir. Şu anda yıllarını devlete hizmete vermiş en kademli memurların aldığı para 60 bin lira. Ülkede yaklaşık 16 milyon emekli var. Emeklilerin zaten büyük bir çoğunluğu açlık sırının altında, yani 22 bin liranın altında maaş alıyor. Yani toplumun neredeyse tamamı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Neredeyse tamamı. Gelinen nokta ne yazık ki o. Allah hepimize kolaylık versin” şeklinde konuştu.
Sigortamı Ödeyemiyorum
Baba, Bakırlıoğlu’nun sigortanı ödeyebiliyor musun sorusuna karşılık ise şunları söyledi:” Yok, ödeyemiyoruz. Sigorta yatmayınca sağlık hizmetlerinden de faydalanamıyoruz. Ev kira. Vallahi geçinemiyoruz başkanım. Zaten iki aylık kiramı bile ödeyemedim. 8 bin lira kira. Para elimize geçtiği an direkt gidip kiramıza, faturalarımıza veriyoruz. Çoluk çocuğumun eğitimine zaten hiçbir şey kalmıyor. Kalmıyor. Benim çocuğum okuyabilecek çocuk, dersleri iyi. Çocuğuma ne gibi olanak sağlayabilirim? Şimdi üç tane var. Bir tanesi ilkokulu bire gidiyor. Her gün beslenme hazırlamak zorundayım. Her gün bu çocuklara harçlık vermek zorundayım ama veremiyorum. Evde yediriyorum. Bir liste veriyor okulda malum. O listeye göre uygulamak zorundasın. Anne baba olarak kendimizden yani ödüm veriyoruz. Vermek de zorundayız ama... Biraz da yani bir şeylerin de değişmesi lazım. Mutlaka değişmesi lazım. İnsanların artık gözlerini açması lazım. Bu düzen böyle olmaz. İnsanlar ne yazık ki emeğinin karşılığını alamıyor. Yani cumhurbaşkanı en az üç tane çocuk diyor, tabii ki herkes üç tane, dört tane çocuk ister. Demesi kolay da, yani asgari ücretle veyahut da asgari ücretin altında ücretlerle bu üç tane çocuğu sağlıklı bir şekilde beslemek, okutmak, temizliğini sağlamak, barındırmak. Esas zorluk o. Pazara çıkıyorsun. Ben yeri geliyor bin lirayla, yeri geliyor üç yüz lirayla gidiyorum. O gün ne varsa. Yani o an benim kazancıma göre. Ama şu an bir ailenin, beş kişilik bir aile için sadece sebze alalım dersem iki bin lira. Bunun içerisinde ne tavuğu var, ne eti var, ne peyniri, yumurtası yani hiçbir şey yok. Sağlıklı besleyeceksin ki çocukları, sağlıklı bireyler olarak yetişsinler. Bizlerin arkasında, sizler gibilerin arkasında bu çocuklara emin adımlarla ilerleyebilmesi için gerçek anlamda destek olunması lazım. “