Bin Aydan Hayırlı Gece
Şüphesiz ki Cenab-ı Mevlâ’nın yarattığı her şeyin bir değeri ve önemi vardır. Zaman da öyledir.
Nitekim bazı zamanlar içinde tahsis edilmiş anlar diğerlerinden daha faziletli ve üstündür.
İbadet mevsimi, kurtuluş vesilesi, mağfiret günleri olan Ramazan ayında da öyle bir gece vardır ki Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle bin aydan daha hayırlıdır. Yüce Mevlâ şöyle buyurur: “Biz onu (Kur’an-ı Kerim’i) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gecede Rabbinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail) her iş için iner dururlar. O gece esenlik doludur; ta fecrin doğuşuna kadar...” (Kadir 1-5)
Enes b. Mâlik r.a. Rasulullah s.a.v.’in şöyle buyurduğunu aktarmıştır: “Kadir gecesi olunca Cebrail, meleklerden bir cemaat ile iner. Ayakta ibadet eden (namaz kılan) veya oturarak Allah’ı zikreden her kula dua eder ve selam verirler.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3695)
Kadir gecesi için Hz. Aişe r.anha validemiz de şöyle demiştir: “Allah Rasulü, Ramazan’ın son on gününde itikâf edeceği yere çekilir ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.” (Müslim, Sıyâm, 40; İbn Mâce, Sıyâm, 56)
Bu itibarla sâlih kimseler, Ramazan ayının son on gününe girildiğinde, her geceyi Kadir gecesi olabilir düşüncesiyle ibadetle ihya etmişlerdir.
Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Kim Ramazan ayı boyunca akşam ve yatsı namazını (ve teravihi) cemaatle kılarsa, muhakkak Kadir gecesine rast gelir ve o gecenin bereketinden büyük pay sahibi olur.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3707)